Oturumun başladığı ilk günlerde(Haziran 2008)elektrik, su ve doğal gazın olmadığını hatırlıyoruz. Ortam yaşam için müsait değil. Mutfak dolap montajları devam ediyor. Asansörler çalışmıyor. Yeşil olması gereken peyzaj alanında inşaat artıkları, kireç tozları rüzgârla
savruluyor. Başlangıçta olabilir diyerek sabırlı olmayı ve susmayı tercih ediyoruz. Yeni komşularımızın bir bölümü önceki ev sahiplerine çıkacaklarını bildirmişler ve yeni satın aldıkları evlerine eşyalarını depolamak zorunda kalmışlardı. Kendileri ise yakınlarına misafir olmuşlardı.
Anlaşılmayı kolaylaştırmak bakımından açıklama yapılmasında yarar var. 2007 yılı içinde Neveser konutları satışa çıkarılmıştı. Şile asfaltı tarafında bulunun site girişi yan tarafındaki satış ofisine gelenlere tanıtım yapılıyordu. Çoğunluğu genç hanımlardan oluşan müşteri temsilcileri maket üzerinden pembe tablolar çizerek satış yapmaya çalışıyorlardı. Satış ofisi pencerelerinden başınızı uzattığınızda inşaat alanı görülebiliyor, ancak maket üzerinden anlatılan pembe tabloyu inşaat sahasında görmeniz mümkün değildi. Binaların kaba inşaatları ortaya çıkmış, çatısı kapatılmakta olan bloklar var, kapalı garajlar ve sosyal tesis inşaatları henüz kazılma aşamasında. Neveser’in bir TOKİ projesi olması müşteri temsilcileri tarafından ustalıkla kullanılıyordu. TOKİ bir güven unsuru olarak satış sırasında ifade ediliyordu. Satış ofisine en yakın 4+1 (A-6) blok öncelikle tamamlanmış ve örnek daire olarak hazırlanan bölüm müşterilere gezdiriliyordu. Örnek daire etkileyici ve ince zevki yansıtır biçimde tefriş edilmişti. Satış ofisinde müşterilere verilen tanıtım broşürleri ve maket üzerinden anlatılanlarla ikna olanlar kısa tereddüt sonrasında sözleşmelere imza atmışlardı. Sözleşmeye göre Aralık 2007 tarihinde konutlarımızı teslim alacaktık. Sonuç farklı oldu. Üzerinden bir yıl geçmesi gerekecekti.
Süreç içinde, daha önce farkına bile varmadığımız “Kat Mülkiyeti Kanunu”nu öğrenmeye başladık. “Site Yönetim Planı” nedir sorusunu sorar olduk. Öğrenme sürecimiz hala devam ediyor.
Sözleşmede yazan Aralık 2007 teslimat tarihine ve TOKİ’nin kurumsal adına güvenmiştik. Komşuların bir bölümü hesaplarını buna göre yaparak başka bağlantılara gireceklerdi. Evlenme tarihlerini teslimat tarihine göre belirleyenler yanıldıklarını yaşarak tecrübe ettiler. Yeni evlilerin bir bölümü bir seneye yakın bir gecikmeyle yeni yuvalarına geçebildiler.
Dairelerin teslimatı sırasında insanlar tatlı bir heyecan yaşamaktaydılar. Bunu fırsat bilen satış temsilcileri teslim tutanaklarını daire sahiplerine imzalatıverdiler. Heyecana kapılmadan daha sakin davranan komşularımız da çıktı. Dairelerdeki hatalı imalat ve eksik-ayıplı işleri gündeme getirenler oldu. Komşularımızın büyük bir bölümü müteahhit görevlilerince ikna edilerek teslim tutanaklarına şerh-not düşmeleri önlendi. Yüklenicinin hakkını da vermek gerekir. Daire içlerindeki kolay giderilebilir kusurlar giderilmeye çalışıldı. Kırık seramikler değiştirildi, boya ile düzeltmeler çabucak yapıldı. Bilinçli komşularımız eksikleri açıkça yazdıktan sonra tutanakları imzaladılar. Bu davranışları gelecekte açılacak değer kaybı davalarında işe yarayacaktı.
O günlerde komşular etraflarına bakmak yerine kendi dairelerindeki kusurların giderilmesi işi ile zaman geçirdiler. Sosyal tesis, yüzme havuzları ve yeşil alandaki eksiklikler daha sonra akıllara gelecekti.
Sözleşmedeki teslimat tarihinin üzerinden geçen bir yıl sonrasında yüklenici duyuru yayımladı. Birinci Genel Kurul 21 Eylül 2008 tarihinde yapılacaktı. Satılan daire sayısı henüz yüzden az sayıdaydı. Başka bir ifade ile 354 konutun çoğunluğu yüklenici Genel Kurul Toplantısında müteahhit çalışanlarının tehdit dolu ifadeleri ve komşuların konuya hakimiyetlerindeki eksiklik nedeniyle yüklenicinin iki çalışanının yönetici olmasına razı olundu. Yönetici olarak seçilen yüklenicinin iki çalışanı baskın karakter rolünü oynamış, eksik işlerin tamamlanabilmesi için kendilerinin yönetici olması gerektiği vurgusunu yapmışlardı. Aksi takdirde işler daha da gecikebilirdi. Toplantıya katılanlar isteksiz olarak “olumlu oy” kullanmışlar, ancak bu durum ilk defa yüksek sesli itirazlara da neden olmuştu. Toplantının devamında yönetici ücreti ve huzur hakkı ödemeleri gündeme geldiğinde itiraz sesleri yine aynı kişiler tarafından bastırılmıştı. Site Müdürüne ödenecek toplam miktarın, devletin üst düzey yönetici maaşlarını geçen seviyede olduğu yakınmaları arasında toplanyı tutanakları hazırlanmıştı. Yeni ve ilk yöneticilerimiz pişkin gülümseme eşliğinde “bizim yaşam standardımız budur” cevabını vermekten kaçınmamışlardı.
Bu toplantı ile bir araya gelen, biri birlerini tanımaya başlayan komşular geleceğe ilişkin endişelerini paylaşmaya başlamışlardı. Geçen zaman sözleşmede yazan ve aksayan işler konusunda bilinçlenmeyi daha görünür hale getirmişti.
İnternet üzerinde mail grubunun yaygın kullanımı bu günlere rastlamaktadır. Mail grubunda giderek bilinçlenen Neveser sakinleri haklarının takipçisi olmaya başlayacaklardı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder