25 Aralık 2012 Salı

Yönetime geldiklerinde önceki şikâyet konularını hayata geçirenler

Site yaşamının bir parçası iken komşuluk ilişiklerini insani bir değer olarak dile getirenler çoğunluktadır. “Komşu komşunun külüne muhtaçtır” anlayışı uygulamada gerçek mi? Aynı merdiveni, aynı asansörü kullanan komşuların selâmlaşmadan, hatta başlarını kaldırıp göz göze
 gelmeden ayrılmaları sıradan hale gelebiliyor. Bu durumdan rahatsızlık duyanlar çekinerek de olsa karşılarındakilere selâm verdiklerinde bazen seslerini duyuramayabiliyorlar.
Bu ortamda komşuluk ilişikleri tesis edebilen şanslı site sakinleri de olabiliyor.
Bir birleriyle görüşebilen komşular arasında artan aidatlar, yetersiz hizmetler dile getirilebiliyor. Yönetime talip olma konular konuşulabiliyor. Denetim kurulu nedir, ne iş yapar soruları tartışılabiliyor.
Az sayıda kişi elini taşın altına koyduğunda bir şeylerin yapılabildiği de oluyor.
Eğer yönetim yüklenici tarafından değil, site sakinleri tarafından yürütülüyorsa muhatap olarak kabul görülme şansınız artıyor. Site sakini komşunuza derdinizi daha rahat anlatabileceğinizi düşünüyorsunuz. Şanslı iseniz sizi dinleyen ve harekete geçen yöneticileriniz - denetçileriniz olacaktır.
Zamanında bir site sakini olarak sıkıntılara maruz kalan ve bunu dile getiren komşunuzun bir şekilde yönetici olması halinde:
-Birden değiştiğini görebiliyorsunuz.
-Yöneticilerin ortak yanlarını fark ediyorsunuz.
-Öncelikle soruları geçiştirme, hatta mümkünse cevap vermek yerine muhatap olmama tavırlarına şaşırıyorsunuz.
-Sorunlarınızı anlatmakta ve çözüm taleplerinizde ısrarcı olduğunuzda kızgınlıkla karşılanabiliyorsunuz.
-Çözüm bulamadığınız için yaşadıklarınızı kavgaya dönüştürmek, eline pankart alarak size yakışmayan tutum içine giremeyeceğinizi düşünüyorsunuz.
-Çaresizlik içinde son bir hamle ile avukat, noter ve mahkeme masraflarını göze alarak adalete başvuruyorsunuz.
-Yöneticileriniz ikna edici açıklama yapmak veya iş yapmak yerine açtığınız dava nedeniyle sizi endişeye düşürebilecek olumsuz davranışlar gösterebiliyorlar.
Her şeye rağmen yasaların müsaade ettiği sınırlar içinde hak aramanın en doğru yol olduğunu unutmamalıyız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder