31 Mayıs 2014 Cumartesi

Neveser & Düşündüren yazılar vııı

Komşularımızın mail grubunda yer alan değerlendirmeleri( aşağıda mail 1 ve 2)’ne saygı duyuyoruz. Tarihe not düşmek anlayışı ile “kaydırak” konusundaki iki yazıyı sizlerle paylaşmak isterim. Yazıların kaynağı mail grubumuzda  bulunduğundan ayrıca isim vb. alıntısı yapmadan aslına sadık kalarak blogda (aşağıda)  yer vermeye çalışılmıştır..
Bu iki değerlendirmey(mail)’i incelerken
"http://nevesertadelenkonaklari.blogspot.com.tr/2014/05/gecmisi-unutmayalm-05-eylul-2012.html “ linklerinde yer alan “ Beyoğlu 7. Noterliğinin 05 Eylül 2012 tarihli ihtarnamesi “nin incelenmesinde yarar
bulunmaktadır.
O dönemin yönetimindeki komşularımızın bu ihtarnameyi dikkate aldıklarını söyleyebilir miyiz?
Ben yaptım oldu anlayışı ne kadar doğru?
Neveser!de kurumsal bir anlayışın yerleşmesi hukuk sınırları içinde kalmak ile mümkün olabilecektir.
Taktir komşularımızındır:

1-... ...  beyin tespitlerine katılıyorum ve sitede (memlekette) onca hukuksuzluğa rağmen kafasını kuma gömenleri ve aslında işlerine geldiği için hukuk hukuk diye tutturanları esefle kınıyorum ,
2-ayrıca sitenin işlerini tek elden yönetmek ve devamlılık sağlamak için yönetim olarak seçtiğimiz kişilere de şunu hatırlatırım.; 
biravuç çapsızın dümen suyuna girip  sitenin bir varlığını heba ettikleri için ;
işleri yürütmek için seçilmişlerken şahsi hırs ve hesaplarına sitemizi alet ettikleri için; bende hakkımı helal etmiyorum.

tamda yaza merhaba dediğimiz günlerde; daha gerekçeli karar yazılmamışken, itiraz süresi dolmamışken,mahkeme celbi sitemize resmi olarak ulaşmamışken tabakhaneye bişeyler yetiştirme telaşında ,nasıl ederimde daha fazla acıtırm mantığıyla harekt ederek, insanları cezalandırma ,daha doğrusu sitenin çocuklarını cezalandırma anlayışındaki insanlar, beyinler, beyincikler,siteye zarar versin diye yönetimi seçmedik.
şizofrenik bi mantıkla  illa hukuk demeye ne gerek var.zararımızada olsa inadım inat demek hastalıklı ruh halidir
tarihte yapanlar hatırlanır yıkanlar değil.
bi gün bi yönetim gelir onu tüm direkleriyle demirleriyle istediği yere diker.


Sayın ... ...  Öncelikle siz alışılagelmiş olduğu üzere hukuksuzluğu savunarak işe başlayıp yazınızda daha sonra ŞİZOFREN kelimesi ile başlayan cümlenizde KİME hakaret ettiğinizi CESARETİNİZ VARSA  açıklar mısınız?
Diğer bir husus, memleketimizde emniyeti alınmadan yapılan işlerin bedelini 307 canla ödediğimiz onlarca çocuğun yetim, eşlerin dul ve dayanaksız kaldığı böyle bir günde hiç bir emniyeti, can kurtaran sistemi tedbiri olmayan ve de ÜSTELİK KANUNSUZ TAMAMEN KEYFİ, 89 adet kat malikinin imzalı dilekçesi dikkate alınmadan, SAHTE GENEL KURUL TUTANAĞI (RED ÇIKAN SONUCU KABUL YAZARAK) düzenlenerek yapılan, üstelik sahte genel kurul tutanağı tanziminden sonra ve kaydırak inşaatı yapılmadan önce Eylül 2012'de YÖNETİME gönderdiğim  noter ihtarnamesi dikkate alınmayarak, oylamada EVET oyu kullananların 7-8 kişisi kat maliki olmadığı halde sahte temsilci olarak seçilmiş ve oylamaya katılmışken,  2 yıldır bu konudaki keyfilikleri ve eksiklikleri sabırla, KİMSEYE HAKARET ETME BASİTLİĞİNE DÜŞMEDEN anlatmamıza rağmen bunları dinlemeyip, biz nasıl olsa ailece havuzu kullanmıyoruz bırakın çoluk çocuk oynasın MEDENİ ve ÜSTÜN İNSANİ  yaklaşımı ile havuzu kullanan insanların haklarına saygı göstermeyenlerin ,  sitenin bir tane havuzunu BELEDİYE LUNAPARKINA çevirip bugün de zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalışmanın insani değerlerdeki yeri nedir ?LÜTFEN AÇIKLAR MISINIZ.

SİZ BİR AVUKAT OLARAK KAYDIRAĞIN KALDIRILMASI YÖNÜNDEKİ MAHKEME KARARINI  VE DAYANAĞI OLAN MEVZUAT HÜKÜMLERİNİ (K.M.K md. 19/II) TANIMIYOR MUSUNUZ DA BÖYLE YAZILAR YAZIYORSUNUZ. YARGITAY 18. HUKUK DAİRESİNİN LEHE VERDİĞİ İLAMIN DA MI POZİTİF BİR ANLAMI YOK SİZCE.
Komşu sitelerde 6 adet açık havuzu olanlar aptal mıdır ki bir tane kaydırağı yapmayı akıl edemiyorlar.  Yoksa bizlerin huzur içinde, gürültü patırtı, kaza riski olmadan havuza girmemize karşı  başka şizofrenik sorunlar mı var bizim bilmediğimiz?
Kaydırağın sökülmesi ile akılsız bir kaydırak nedeniyle  kimin çocuğunun (belki sizin belki benim çocuğum) beyin travması geçimesine ve belki de ölmesine mani olunduğu, kol bacak kırılmasının, göz çıkmasının önüne geçildiğini şimdiden bilebilir misiniz?
Ancak Ortadoğu insanındaki genel alışkanlığa göre , bir tehlike önceden görülse de  görülmek istenmez, risk gerçekleşince ahlar vahlar sürer bir hafta ondan sonra eski kaderci alışkanlıklara devam edilir. Ben böyle bir yaklaşım ve düşünce tarzını asla kabul etmiyorum. Öngörülebilir tehlike ilk fırsatta önlenmelidir, öngörülemezse zaten yapacak bir şey yok.


YUKARIDAKİLERE BÜTÜN CESARETİNİZLE VE DOĞRULUĞUNUZLA CEVAP VEREMİYORSANIZ BİR DAHA GÖRÜNMEZ PEHLİVAN GİBİ MAİL ORTAMINDA BU TÜR YAZILAR YAZMAYINIZ.

BU YAZINIZDAN DOLAYI BÜTÜN KAT MALİKLERİNE BİR ÖZÜR BORCUNUZ OLDUĞUNU HATIRLATIRIM.  ... ...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder