18 Ekim 2012 Perşembe

Denetim Kuruluna sorular

Denetim Kurulumuzun bu mail kapsamındaki cevabı Ocak 2012 tarihli Genel Kurulun Yönetime verdiği görevin sadece bir bölümünü yansıtıyor.
Resmin tamamına bakmamız

 gerekir.
Diğer bir ifade ile Denetim Kurulu (kendi ifadeleri ile) bu raporlarını "22.01.2010 – 14.02.2011   " dönemi ile sınırlı tutulmuş. Abdülkadir dönemi (25.01.2009 ve sonrası) yaşanmadı mı, o dönemde bir yıl süre ile:
-Aidatlar toplanmadı mı,
-El makbuzları düzenlenmedi mi,
-El makbuzları dahil toplanan aidatlar yasal yönetim kasasına aktarıldı mı,
-Yapılan harcamaların hukuki dayanağı olup olmadığı incelendi mi?

Denetim Kurulumuz sadece Yönetimin kendine verdiği işleri yapmakla sorumlu almayıp aynı zamanda KMK md.41'deki (anagayrımenkulün yönetim tarzı hakkında ....,  .. ve gerekli gördükleri diğer) hususlar konusunda da bizlerin haklarını korumaları gerekmez mi? Kat Maliklerinin önerilerini dikkate almak bir anlam taşımıyor mu?

Denetim Kurulumuzun Abdülkadir dönemini ve bir örneği EK'te sunulan El Makbuzlarını yok sayması manidardır (elde mevcut çok sayıdaki el makbuzunu Denetim Kurulumuz ile paylaşmaya hazırım).

Denetim Kurulumuz  yine kendi ifadeleriyle " Söz konusu yönetimin  oluşma şekli, harcamaların muhteviyatı ve bu harcamaların gerekli olup olmadığı hususu ile diğer hukuki değerlendirmeler raporumuz konusunu oluşturmamaktadır" ifadeleri Denetim Kurulunun da tereddütlerini yansıtmıyor mu? Neden "hukuki değerlendirme" yapılması konusunda girişimde bulunulmuyor?
Genel Kurul tarafından karar haline getirilen bu sorunun cevabını kim verecek?
Yönetim bu konuda harekete geçmeyeceğini (geçen pazar günü yaptığı toplantıda) ilan etti.
Denetim Kurulu (en azından site sakini olarak) mevcut duruma razı olacak mı?

Yönetim için bağlayıcılığı olan Genel Kurul kararı ile "yasal süreç başlatılması gereken Abdülkadir Turkut dönemi ( 25.01.2009 - 22.01.2010) dahil, sorunlu dönemin" tereddütleri olduğu yerde bırakılacak mı?

Bu konuda ikna edici açıklama için sabırla bekledik,
Dokuz ay geçti, sonuç alamadık.
Son seçenek olarak yasal süreç başlatmak zorunda bırakıldık.

Bir zamanlar Cüneyt ve Abdülkadir Turkut ( ve onların şahsında yükleniciler)'da Site Sakinlerinin sessiz kalmasını başka şekilde yorumlamıştı.
Sonuçta adalet tecelli etti.
Yüklenicilerin ödediği tazminatlar (şimdilik bir bölümü) yasal yönetimin kasasındaki yerini aldı.
Devam etmekte olan mahkeme süreçlerinin kısa süre içinde sonuçlanacağını ümit ediyoruz.

Israrlı tutumumuz, kimseye kırgın olduğumuz veya olumsuz düşünceler beslediğimiz anlamında algılanmamalı.
Biz komşuyuz. Komşuluk aynı zamanda kutsallığı olan bir kavramdır. Komşularımıza karşı saygıyı elden bırakmamayı bir erdem olarak kabul ediyoruz.
Mağduriyetimizi başka türlü giderememiş isek; adalete başvurmayı hak biliyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder